9 Ocak 2011 Pazar

Kalk! ve yaşamaya devam et.


Hepimizin dayak yemiş gibi kalktığı günler olmuştur. Salona giderken, karda koşarken, kasımda denizde yüzerken.. Eğer bir hedefiniz yoksa tehlike çanları sizin için çalmaya başlamış demektir, çünkü kimse sisli bir yolda koşmak istemez değil mi? Onun için hedefinizi iyi belirleyin, amacınız iyi bir görüntümü? yoksa daha iyi olmak mı? yada daha sağlıklı yaşamak? Tavsiyem kendinize her zaman bir hedef koymanız ve onu gerçekleştirince yeni bir hedefe koşmanız. Hayatın kısa özeti aslında bu :)
Yarışa bir kaç ay kala koşu rutinim den kurtulmak için internetten ve tanıdıklardan antrenman örnekleri toplamaya çalışırken bir arkadaşıma telefon açtım. Ona koşumun gelişmediğini ve zaman tutmaktan sıkıldığımı söyledim. Kendisinin nasıl çalıştığını sorunca cevabı gerçekten etkilemişti beni; ''Dostum benim felsefemde öyle program falan yoktur takarım kulaklığımı şarkının nakarat veya hızlı kısımlarında depar atarım daha sonra tempomu düşürürüm, kalabalık yerlerde koşmayı severim çünkü önümde her zaman bir hedef olur. O hedefi yakalayıncaya kadar hızlı koşarım ve geçince yavaşlarım, işte tekniğim budur. Önemli olan kafada bitirmek.''

2400 metreyi sekiz dakikada koşabilmek böyle birşey olsa gerek...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder